1.	ve men	: ve kim
2.	azlemu	: daha zalim
3.	mimmen (min men) ifterâ	: iftira edenden
4.	alâllâhi (alâ allâhi)	: Allah'a
5.	keziben	: yalan olarak, yalanla
6.	ulâike	: işte onlar
7.	yu'radûne	: sunulacaklar, arz edilecekler
8.	alâ rabbi-him	: Rab'lerine
9.	ve yekûlu el eşhâdu	: ve şahitler derler
10.	hâulâi	: işte bunlar
11.	ellezîne kezebû	: yalan söyleyen kimseler
12.	alâ rabbi-him	: Rab'lerinin üzerine (Rab'lerine)
13.	e lâ	: değil mi
14.	lâ'netu allâhi	: Allah'ın lâneti
15.	alâ ez zâlimîne	: zalimlerin üzerine

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm
Buradaki "e lâ" kelimesi birçok mealde "haberiniz olsun" şeklinde Türkçeleştirilmiştir. Aslında Arapça'da başa gelen "e" harfi soruyu ifade eder. "Lâ" da "öyle" ve "hayır" anlamına gelir. "E lâ" "öyle değil mi?" şeklinde Türkçeleştirilirse daha doğru bir ifade olur.

“Allah'ın lâneti zalimlerin üzerine değil mi? Yani Allah'ın lâneti zalimlerin üzerinedir öyle değil mi?”

Allah'a yalanla iftira edenler en zalim olanlardır. Zalim, kendisine de zulmeden kişidir. Allah'ın âyetleri söz konusuysa;

1. Allah'ın âyetlerini tekzip edenler, yalanlayanlar (buradaki "keziben" sözü bunu ifade eder).
2. Allah'ın âyetlerine küfredenler, âyetlerini örtenler yani inkâr edenler.
3. Allah'ın âyetlerini ve özellikle hidayeti ketmedenler, gizleyenler olmak üzere üç grup oluşmaktadır.

En hafifi, tekzip etmek; daha ağırı örtmek, küfretmek; daha ağırı, hakikatin ne olduğunu bildiği halde özellikle gizlemektir. En ağır cezayı, âyetleri gizleyenler haketmektedir. Bu üç grubun üçü de (Allah'ın âyetlerini tekzip edenler de ketmedenler de âyetlerine küfredenler de) Allah'a iftira etmişlerdir.

Şahitler olarak hem kiramen katiben melekleri hem de o insanların o günlerde kendilerine yalanları söylediği kişiler hayat filminin içindedirler ve derler ki şahitler: “İşte bunlar Rab'lerine yalan söyleyenler.” Allahû Tealâ onların cezalarını söylüyor: “Allah'ın âyetlerini tekzip edenler ve insan ruhunun Allah'a ulaşmasını yalanlayanların amelleri boşa gitmiştir.”

Allah'ın âyetlerini ve Allah'ın hidayetini, doğru olduğunu bilmesine rağmen diğer insanlardan gizleyenler, Allah'ın lânetine muhatap olurlar. Allah'ın âyetleriyle ve resûlleriyle alay edenler için kıyamet günü mizan (terazi) tutulmaz. Onlar 6. kat cehenneme atılacak olan insanlardır. En alt bölümde şeytanla ilişki kurup da büyü, hüddam yaparak insanları dünya hayatında bir sürü azap yaşatanlar yer alacaktır.

Allahû Tealâ burada da, Allah'a karşı tekziple, iftira düzenden bahsetmektedir. Bunların dereceleri onları lânetin sahibi kılıyor. Çünkü devreye başkaları giriyor. Bu insanlar başkalarını aldattıkları için başkalarının günahlarını da yüklenirler. Omuzlarında başkalarının günahları olanlar, yüklenenler, onlar Allah'ın lânetine muhatap olurlar. Sadece kendilerine ait ceza değil, başkalarının cezasını da yüklenenler Allah'ın lânetine muhatap olanlardır.