SECDE Suresi 17. ayeti dinle
  • 32/SECDE - 17

فَلَا تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِيَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Fe lâ ta’lemu nefsun mâ uhfiye lehum min kurreti a’yun(a’yunin), cezâen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Artık hiçbir nefs (hiç kimse), yapmış olduklarına mükâfat olarak, onlar için gözaydınlığından nelerin saklı olduğunu bilmez.

1.fe lâ ta'lemu: bilmez
2.nefsun: nefs, kişi
3.mâ uhfiye: gizli olanı, saklı olanı, neler saklı
4.lehum: onlar için
5.min kurreti a'yunin: göz aydınlığından (sevindirici şeylerden)
6.cezâen: (ceza) karşılık olarak
7.bi mâ: şeyler sebebiyle
8.kânû: oldular
9.ya'melûne: yapıyorlar


AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm
Gözaydınlığından nelerin saklı olduğunun bilinmemesi kişinin zikir yapması halinde kalbine gelen nurların nefsi nasıl tezkiye sonra da tasfiye ettiğini, kalplerin temizlenmesini kişinin bilmemesi demektir. Yapmış olduklarına mükâfat olarak, evvelâ nefs tezkiyesi; kalbin yarıya kadar nurla dolması, sonra nefsin tasfiyesi; kalbin %100 nurla dolması gözaydınlığıdır. Kurreti a'yunin; göz aydınlığı, gözlerde artık Allahû Tealâ'nın nurlarının görünmeye başlaması, demektir.