Ve câe min aksal medîneti raculun yes’â kâle yâ kavmittebiûl murselîn(murselîne).
Ve şehrin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi. "Ey kavmim, (size) gönderilmiş olan resûllere tâbî olun!" dedi.
1.
ve câe
: ve geldi
2.
min aksa
: en uzak
3.
el medîneti
: şehir
4.
raculun
: bir adam
5.
yes'â
: koşuyor
6.
kâle
: dedi
7.
yâ
: ey
8.
kavmi (kavmî)
: benim kavmim
9.
ittebiû
: tâbî olun
10.
el murselîne
: (gönderilmiş) resûllere
AÇIKLAMA
Bismillâhirrahmânirrahîm Şehrin uzak tarafından gelen kişinin adı Habibin Neccar'dı. Habibin Neccar elbise diker, kazancının yarısını sadaka olarak dağıtırdı ve cüzzamlıydı. Bunun için evi, şehrin en uzak kapısının yanındaydı. 70 yıl, hastalığını giderirler ümidiyle putlara ibadet etmişti. Elçiler onu Allah'a davet ettiği zaman onlara: “Sizin bir mucizeniz var mı?” diye sordu. Onlar da: “Herşeye gücü yeten Rabbimize dua ederiz. O seni bu dertten kurtarır.” dediler. Habibin Neccar: “Bu hayret verici bir şey. 70 yıldır hastalığımın düzelmesi için putlara dua ediyorum. Yapamadılar. Sizin Rabbiniz bir seferde nasıl yapacak?” dedi. Resûller de dediler ki: “Bizim Rabbimiz dilediğini yapar. Putlar ne fayda ne zarar verebilirler.”
Habibin Neccar îmân etti. Resûller de dua etti. Yüce Allah onun hastalığını giderdi. Kavminin, elçileri öldürmek istediğini duyunca koşarak onlara geldi ve “Resûllere tâbî olun.” dedi. Oysa kavmi onun nasihat ve hatırlatmalarına inanmadılar ve Habibin Neccar îmânını açıklayınca da üzerine çullanıp onu öldürdüler.
Talep Ve Öneri
Sizlerin öneri ve görüşleriniz ile Mihr.com'u daha güzel hale getirmek için 24 saat emrinizdeyiz.
Bilgilendirme
Aradığınız kriterlere uygun sohbet veya yazılı eser bulunamadı lütfen doğru yazdığınızdan emin olunuz.