1. | ve kezâlike | : ve işte böylece |
2. | evhaynâ | : vahyettik |
3. | ileyke | : sana |
4. | rûhan | : ruh |
5. | min | : den |
6. | emri-nâ | : bizim emrimiz |
7. | mâ kunte tedrî | : sen bilmiyordun |
8. | mâ | : ne |
9. | el kitâbu | : kitap |
10. | ve lâ | : ve olmaz, değil |
11. | îmânu | : îmân |
12. | ve lâkin | : ve fakat |
13. | cealnâ-hu | : onu kıldık, yaptık |
14. | nûren | : nur |
15. | nehdî | : hidayete erdiririz |
16. | bi-hi | : onunla |
17. | men | : kimse, kişi |
18. | neşâu | : dileriz |
19. | min | : den |
20. | ibâdi-nâ | : kullarımız |
21. | ve inne-ke | : ve muhakkak sen |
22. | le | : mutlaka |
23. | tehdî | : sen hidayet ediyorsun, ulaştırıyorsun |
24. | ilâ | : ... e, ... a |
25. | sırâtın mustekîmin | : sıratı mustakîm |
AÇIKLAMABismillâhirrahmânirrahîmAllahû Tealâ, Kur'ân'ın bir nur olduğunu ve insanları Kur'ân'la hidayete erdirdiğini söylemektedir. Bu âyetin bir başka özelliği hidayete erdirmenin mutlaka Sıratı Mustakîm yoluyla gerçekleşeceğini söylemesidir.
78/NEBE-39:
Zâlikel yevmul hakku, fe men şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ(meâben). İşte o gün (mürşidin eli Hakk'a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün), Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaşmayı dileyen) kişi, kendisine Rabbine ulaştıran (yolu, Sıratı Mustakîm'i) yol ittihaz eder. (Allah'a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur.
Hidayete erenler Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından Sıratı Mustakîm'e ulaştırılanlardır. Peygamberler Allah'a ulaştırmaya vesile olanlar değil, Allah'a ulaştıranlardır. Her devirdeki huzur namazının imamları da aynı hüviyettedirler.
Sıratı Mustakîm'le insanlar hidayete eriyor. Birinci Sıratı Mustakîm'de insanlar Allah'a ulaşmayı diliyorlar ve sonra Allahû Tealâ tarafından mürşidlerine ulaştırılıyorlar (ikinci Sıratı Mustakîm). Üçüncü Sıratı Mustakîm'de, bunların ruhları Allah'a ulaşıyor.
Allah'a ulaşmayı dilemek, Allah'a yönelmek ve Allah'a ulaşmak, herbiri ayrı bir safha olduğu için üç safhadır. Allah'ın daveti de Allah'a ulaşmayı dilemeye davet, Allah'a ulaşmaya davettir.
Sırat; yol demek, mustakîm ise istikamet üzere olan demek ve Allahû Tealâ Hicr Suresinde buyuruyor:
15/HİCR-41:
Kâle hâzâ sırâtun aleyye mustekîm(mustekîmun). Allahû Tealâ şöyle buyurdu: “İşte bu, Bana yönlendirilmiş (Bana ulaştıran) yoldur.”
Burada Allah Sıratı Mustakîm için: “Bana istikametlenmiş, insan ruhlarını Bana ulaştıracak olan yoldur.” buyuruyor.