1. | ve izâ | : ve olduğu zaman |
2. | kîle lehum | : onlara denildi |
3. | âminû | : âmenû olun, îmân edin |
4. | bi mâ | : şeye |
5. | enzele allâhu | : Allah indirdi |
6. | kâlû | : dediler |
7. | nu'minu | : inanırız |
8. | bi mâ | : şeye |
9. | unzile aleynâ | : bize indirildi |
10. | ve yekfurûne | : ve inkâr ediyorlar |
11. | bi mâ verâe-hu | : onun arkasındaki şeyi |
12. | ve huve el hakku | : ve o hak, gerçek |
13. | musaddikan | : tasdik edici, tasdik eden |
14. | limâ | : şeyi |
15. | mea-hum | : onların yanında |
16. | kul | : söyle, de |
17. | fe lime | : o zaman niçin |
18. | taktulûne | : öldürüyorsunuz |
19. | enbiyâe | : nebîler, peygamberler |
20. | allâhi | : Allah |
21. | min kablu | : önceden, daha önce |
22. | in kuntum mu'minîne | : eğer mü'minler iseniz |